Singapur'daki düzenlemelerin sıkılaşmasının ardından, Web3 sektörünün görünümü yeniden şekilleniyor

Singapur Finans Otoritesi (MAS) 30 Mayıs'ta bir açıklama yayınladı ve lisanssız dijital token hizmet sağlayıcılarının (DTSPs) 30 Haziran'a kadar tüm faaliyetlerini durdurmasını talep etti, aksi takdirde ceza yaptırımlarıyla karşılaşacaklar. Bu hamle, Singapur'un kripto düzenleme politikasında önemli bir dönüşümü işaret ediyor ve Asya Web3 alanında sarsıntılara yol açtı.

Singapur'un bu düzenleyici sıkılaştırmasının temelini, 2022'de kabul edilen Finansal Hizmetler ve Pazarlar Yasası (FSM Act) oluşturmaktadır, özellikle 137. maddesi. Bu madde, Singapur'da bir işyeri bulunan ve yurtdışındaki kullanıcılara dijital token hizmetleri sunan bireylerin veya kuruluşların DTSP lisansı almasını zorunlu kılmaktadır. Bu düzenleme, "Singapur merkezli, küresel hizmet" dijital token hizmetleri iş modeli için düzenleme getirmeyi ve kara para aklama gibi riskleri önlemeyi amaçlamaktadır.

MAS, "dijital token hizmetleri" tanımını geniş bir şekilde belirlemekte ve token ihraçları, saklama, ticaret, ödeme gibi neredeyse tüm dijital varlık iş süreçlerini kapsamaktadır. Lisans almayan işletmeler, yurtdışı faaliyetlerine derhal son vermelidir; MAS, "başvuru sürecinde" olan durumu yasal bir varlık olarak kabul etmemektedir.

Yeni düzenlemelerin çıkmasının ardından, Singapur'daki Web3 çalışanları hızla farklı kamplara ayrıldı. Bazı küçük proje sahipleri, yüksek uyum maliyetlerinin neredeyse katlanılmaz bir yük olduğunu belirterek, Singapur'dan ayrılma olasılığını dışlamıyor. Ancak bazı yerel sektör uzmanları, Singapur'un düzenleyici politikalarında ciddi bir yön değişikliği olmadığını, daha çok mevcut çerçevenin netleştirilmesi ve detaylandırılması olduğunu düşünüyor.

Singapur'un politikaları sıkılaştırmasıyla birlikte, Hong Kong ve Dubai hızla Web3 yeteneklerini ve işletmelerini çekmek için adımlar attı. Hong Kong'daki yasama meclisi üyeleri, ilgili işletmeleri Hong Kong'a davet etmek için açıkça destek verdiler ve fiat stabilcoin'ler için dünya çapında ilk kapsamlı düzenleyici çerçeveyi tanıttılar. Dubai ise cazip vergi politikaları ve bağımsız dijital varlık düzenleyici kurumu sayesinde, birçok kripto işletmesinin dikkatini çekti.

Ancak, küreselleşme eğilimlerinin giderek daha belirgin hale geldiği, hiçbir bölgenin küreselleşme eğilimlerinden tamamen bağımsız olamayacağı açıktır. Web3 ve stablecoin'ler esasen, teknik yeniliklerin egemen finansal düzenleme sistemlerine dahil edilmesinin kaçınılmaz bir sonucudur. Tüm dünya hâlâ mevcut kurallar ve güven ilişkileri temelinde işlem görmekte ve "ütopya" dünyası diye bir şey mevcut değildir.

Bu düzenleyici değişim sürecinde, stablecoinler ve gerçek dünya varlıklarının tokenizasyonu (RWA) en potansiyel alanlar haline gelmektedir. Stablecoinlerin piyasa değeri son beş yılda %1100'den fazla arttı, RWA'nın bir sonraki trilyon dolarlık pazar olması bekleniyor. Ülkeler de stablecoin hakimiyeti için şiddetli bir rekabete girmekte.

Başarıyla lisans alan kurumlar için yeni düzenleyici ortam, net bir rekabet engeli oluşturmaya başladı. Şu anda yalnızca 33 işletme Singapur dijital ödeme tokeni (DPT) lisansını aldı, bunlar arasında Coinbase, Circle gibi tanınmış işletmeler de bulunmaktadır. Bazı yerel kurumlar, MetaComp gibi, kapsamlı bir uyum lisanslama sistemi kurdu ve blockchain yöntemiyle bir sonraki nesil finansal altyapıyı inşa etmeye çalışıyor.

Önümüzdeki on yılda, ülkelerin düzenlemeleri derinleştikçe, uyum yeteneği sektörün ayrım noktası haline gelecektir. Ön lisans, sağlam bir ödeme ağı ve RWA ihraç yapısına sahip öncüler, yeni bir küresel dijital finans düzeninde avantajlı bir konum elde etme umudunu taşıyacaktır.