Web3 projelerinin yurtdışına açılması uyumluluk anlamına gelmez: Teknoloji karar vericilerinin dikkat etmesi gereken hukuki riskler
Son yıllarda, ülkemizde Web3 projelerine yönelik düzenlemelerin sıkılaşmasıyla birlikte, birçok ekip projelerini "denizaşırı" taşımayı tercih ediyor ve böylece hukuki risklerden kaçınabileceklerini düşünüyor. Ancak durum bu kadar basit değil. Bu yazıda, Web3 girişimcilerinin ve teknik karar vericilerin uyumluluk açısından genellikle gözden kaçırdığı yanlış anlamaları ve potansiyel hukuki riskleri nasıl doğru bir şekilde değerlendirebileceklerini ele alacağız.
Düzenleyici Arka Plan ve Projenin Yurtdışına Açılma Eğilimleri
2017'deki "94 duyurusu" ve 2021'deki "924 bildirimi"nin yayımlanmasından bu yana, Çin sanal para ile ilgili işlerin denetimini giderek daha da sıkılaştırmıştır. Bu politikalar, ICO faaliyetlerini açıkça yasaklamakta ve sanal para ticaretini yasadışı finansal faaliyet olarak nitelendirmektedir. Böyle zorlu bir denetim ortamıyla karşılaşan birçok Web3 projesi, kayıt yerini yurtdışına taşımayı ve "yurtdışı kayıt + uzaktan dağıtım" modelini benimsemeyi seçmektedir.
Ancak, bu uygulama hukuki riskleri tamamen ortadan kaldırmaz. Proje yapısı yurtdışında kurulsa bile, eğer Çin hukukunun alt sınırına dokunulursa, hala yüksek sorumluluk riski ile karşı karşıya kalabilir.
Deniz Aşırı Projelerin Hukuki Riskleri
Birçok teknoloji yöneticisi, şirketi Cayman, BVI veya Singapur gibi yerlerde kaydettirmenin Çin yasalarından kaçınmak için yeterli olduğunu düşünmektedir. Bu anlayış yaygın bir yanılgıdır. Aslında, offshore yapılar esasen ticari risklerin izole edilmesi, vergi optimizasyonu ve sermaye hareketleri için kullanılır, ceza hukuku sorumluluğu koruması sağlamaz.
Eğer proje yasadışı faaliyetler, kumarhane işletmeciliği, kara para aklama veya piramit satışları gibi suçları içeriyorsa, şirketin yasal varlığı yurt dışında olsa bile, Çin yargı organları "yerel yargı" veya "kişisel yargı" ilkelerine göre sorumluluk talep etme hakkına sahiptir.
"Geçişli Yürütme" Anlamı ve Etkileri
"Penetratif Uygulama" Web3 proje ekiplerinin dikkat etmesi gereken bir kavramdır. İki temel ilkeye dayanmaktadır: yerel ilke ve kişisel ilke.
Yerellik ilkesi, bir projenin yurtdışında kayıtlı olmasına rağmen, aşağıdaki durumların varlığında "hareketin yurtiçinde gerçekleştiği" kabul edilebileceğini ifade eder:
Kullanıcılar çoğunlukla Çin'den gelmektedir.
Çekirdek ekip veya teknik ekip, Çin sınırları içerisindedir.
Yurt içinde tanıtım, ticari iş birliği veya hesaplaşma faaliyetleri yapmak
Kişiye bağlı ilke, Çin Ceza Kanunu'na göre, Çin vatandaşlarının yurtdışında işledikleri cezai sorumluluk gerektiren davranışların da aynı şekilde soruşturulabileceğini ifade eder.
Web3 alanında, "şeffaf uygulama" şu şekilde ortaya çıkabilir:
Şirketin kayıt yeri: Şirket kayıt yeri yurtdışında olsa bile, eğer kullanıcı ve operasyon Çin'de ise, yine de "yurt içinde suç işleme" olarak değerlendirilebilir.
Şeffaflık teknolojisi kimliği: Teknik sorumlu, dışarıda yalnızca danışman veya geliştirici olarak görünse bile, eğer ana kararlara katılır veya kazanç elde ederse, "fiili kontrol sahibi" olarak kabul edilebilir.
Zincir üzerindeki verileri geçiş: Düzenleyici kurumlar, zincir üzerindeki analiz gibi yöntemlerle projenin Çinli kullanıcılara hizmet edip etmediğini veya yasadışı faaliyetlerle ilgili olup olmadığını doğrulayabilir.
Sonuç
"Projeyi denizaşırı yapmak" tüm yasal riskleri otomatik olarak ortadan kaldırmaz. Web3 alanındaki girişimciler ve teknik liderler, projenin uyumluluğunun yalnızca kayıtlı olduğu yere değil, aynı zamanda projenin kendisinin yasal sınırları aşıp aşmadığına da bağlı olduğunu anlamalıdır.
Projenin erken aşamalarında kapsamlı bir hukuki risk değerlendirmesi yapmak, risk tanımını temel düşünce olarak almak, projenin uzun vadeli gelişimi için sağlam bir temel oluşturabilir. Ancak ilgili yasal düzenlemeleri tam olarak anlamak ve bunlara uymak şartıyla, Web3 projeleri gerçekten sürdürülebilir bir gelişim sağlayabilir ve küresel pazarda bir yer edinebilir.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
24 Likes
Reward
24
8
Repost
Share
Comment
0/400
SillyWhale
· 07-15 23:24
Ne korkuyorsun? Bu bizim işimiz değil, gizlice gülümsüyoruz.
View OriginalReply0
ForeverBuyingDips
· 07-13 15:03
O kaçınılmaz!
View OriginalReply0
ForkTrooper
· 07-13 01:27
Oyun oynamak, kimse hukuku bilmez mi?
View OriginalReply0
CryptoTarotReader
· 07-13 01:26
Rug Pull asla kaçamaz~
View OriginalReply0
BlockchainRetirementHome
· 07-13 01:26
Marshall Adaları'na kayıt olmayı mı düşünüyorsun? Naif olma.
Web3 deniz aşırı projeleri hala yasal risklerle karşı karşıya, teknik karar vericileri dikkatli değerlendirmelidir.
Web3 projelerinin yurtdışına açılması uyumluluk anlamına gelmez: Teknoloji karar vericilerinin dikkat etmesi gereken hukuki riskler
Son yıllarda, ülkemizde Web3 projelerine yönelik düzenlemelerin sıkılaşmasıyla birlikte, birçok ekip projelerini "denizaşırı" taşımayı tercih ediyor ve böylece hukuki risklerden kaçınabileceklerini düşünüyor. Ancak durum bu kadar basit değil. Bu yazıda, Web3 girişimcilerinin ve teknik karar vericilerin uyumluluk açısından genellikle gözden kaçırdığı yanlış anlamaları ve potansiyel hukuki riskleri nasıl doğru bir şekilde değerlendirebileceklerini ele alacağız.
Düzenleyici Arka Plan ve Projenin Yurtdışına Açılma Eğilimleri
2017'deki "94 duyurusu" ve 2021'deki "924 bildirimi"nin yayımlanmasından bu yana, Çin sanal para ile ilgili işlerin denetimini giderek daha da sıkılaştırmıştır. Bu politikalar, ICO faaliyetlerini açıkça yasaklamakta ve sanal para ticaretini yasadışı finansal faaliyet olarak nitelendirmektedir. Böyle zorlu bir denetim ortamıyla karşılaşan birçok Web3 projesi, kayıt yerini yurtdışına taşımayı ve "yurtdışı kayıt + uzaktan dağıtım" modelini benimsemeyi seçmektedir.
Ancak, bu uygulama hukuki riskleri tamamen ortadan kaldırmaz. Proje yapısı yurtdışında kurulsa bile, eğer Çin hukukunun alt sınırına dokunulursa, hala yüksek sorumluluk riski ile karşı karşıya kalabilir.
Deniz Aşırı Projelerin Hukuki Riskleri
Birçok teknoloji yöneticisi, şirketi Cayman, BVI veya Singapur gibi yerlerde kaydettirmenin Çin yasalarından kaçınmak için yeterli olduğunu düşünmektedir. Bu anlayış yaygın bir yanılgıdır. Aslında, offshore yapılar esasen ticari risklerin izole edilmesi, vergi optimizasyonu ve sermaye hareketleri için kullanılır, ceza hukuku sorumluluğu koruması sağlamaz.
Eğer proje yasadışı faaliyetler, kumarhane işletmeciliği, kara para aklama veya piramit satışları gibi suçları içeriyorsa, şirketin yasal varlığı yurt dışında olsa bile, Çin yargı organları "yerel yargı" veya "kişisel yargı" ilkelerine göre sorumluluk talep etme hakkına sahiptir.
"Geçişli Yürütme" Anlamı ve Etkileri
"Penetratif Uygulama" Web3 proje ekiplerinin dikkat etmesi gereken bir kavramdır. İki temel ilkeye dayanmaktadır: yerel ilke ve kişisel ilke.
Yerellik ilkesi, bir projenin yurtdışında kayıtlı olmasına rağmen, aşağıdaki durumların varlığında "hareketin yurtiçinde gerçekleştiği" kabul edilebileceğini ifade eder:
Kişiye bağlı ilke, Çin Ceza Kanunu'na göre, Çin vatandaşlarının yurtdışında işledikleri cezai sorumluluk gerektiren davranışların da aynı şekilde soruşturulabileceğini ifade eder.
Web3 alanında, "şeffaf uygulama" şu şekilde ortaya çıkabilir:
Sonuç
"Projeyi denizaşırı yapmak" tüm yasal riskleri otomatik olarak ortadan kaldırmaz. Web3 alanındaki girişimciler ve teknik liderler, projenin uyumluluğunun yalnızca kayıtlı olduğu yere değil, aynı zamanda projenin kendisinin yasal sınırları aşıp aşmadığına da bağlı olduğunu anlamalıdır.
Projenin erken aşamalarında kapsamlı bir hukuki risk değerlendirmesi yapmak, risk tanımını temel düşünce olarak almak, projenin uzun vadeli gelişimi için sağlam bir temel oluşturabilir. Ancak ilgili yasal düzenlemeleri tam olarak anlamak ve bunlara uymak şartıyla, Web3 projeleri gerçekten sürdürülebilir bir gelişim sağlayabilir ve küresel pazarda bir yer edinebilir.